Balık bulucu (fish finder) nedir ve nasıl çalışır? Balık bulucu terminolojisini öğrenelim

Hangi balık bulucu daha iyi? Balık bulucu nasıl kullanılır? Nasıl bir balık bulucu almalıyım? 100 metre derinliğe kadar en iyi balık bulucu hangisidir? Balık bulucu tavsiyesi verir misiniz? gibi birçok sorunun yanıtı aslında kişiden kişiye değişmektedir. Her balık bulucunun pazarda kendine ait özellikleri bulunmakla birlikte, kullanıcılar da avlanacakları derinlik ve balık cinslerine göre balık bulucu tercihinde bulunmalıdırlar. Bu makalemde sizlere balık bulucu terminolojisinden bahsederek, en uygun cihazı ve donanımı sizin kendi kendinize seçmenizi sağlayacağım. Böylelikle marka etkisinde kalmadan, doğruya giden yolu kendiniz belirleyebileceksiniz. Terminolojide birçok terimin İngilizce’sini de parantez içinde yazarak, kendi yapacağınız araştırmalara öncülük etmesini hedefleyeceğim. Sözü çok uzatmadan, ana hatlarıyla soru cevap şeklinde ilerleyelim.

Sonar, balık bulucuyla nasıl çalışır? Balık bulucuların çalışma prensibi nasıldır?

Bu yazımda ben sonar imaging olarak çalışan, tekne altını konik olarak gösteren balık bulucular ve dönüştürücülerden bahsedeceğim. Bu ürünler için, amatör balıkçılar açısından fiyat/performans dönüşümünü en doğru sunan çözümler diyebilirim. Türkiye’de ve Kıbrıs’ta amatör balıkçıların büyük bölümü hali hazırda bu cihazları kullanmaktadır. Side imaging olarak çalışan balık bulucular da bulunmaktadır.

On yıllardır fathometre olarak bilinen; gemi ve denizaltılarda güvenli seyir ve navigasyon amacıyla kullanılan cihazlardan, balık bulucular türetilmiştir. Çalışma mantığı, vericiden (balık bulucu) bir elektrik sinyali transducer olarak adlandırılan dönüştürücü cihaza gönderilir (Ülkemizde ayna ve göz olarak bilinmektedir.) ve bu cihaz elektrik sinyalini ses dalgasına çevirerek, konik bir biçimde suya gönderir. Down imaging cihazları incelediğimiz için, deniz dibine giden ses dalgaları (ultrasonic waves) gönderim esnasında; akıntı, planktonlar, balık sürüleri, yer yüzeyi gibi nesnelere çarptıktan sonra tekrar transducera doğru yansıma olarak geri döner. Yansımanın kuvveti ve seçilen frekans aralığı, cihaza yansıtılacak objenin doğruluğunu ve detayı ile doğru orantılıdır. Gönderilen dalganın hızı bilinebildiğinden, derinlik ölçümü de böylelikle yapılabilmektedir. Balık bulucuyu denizde kullanıyorsak; akıntı, tuz oranı ve hatta deniz sıcaklığı cihaz performansını etkileyen faktörler arasındadır. Derin ya da sığ sularda başarıyı ve detayı arttırmak için; düşük, orta ve yüksek frekans aralıklarına sahip farklı dönüştürücüler (transducer) kullanılmaktadır.

Balık bulucular balık bulma ve yakalamada önemli midir?

Yarasalar ve balinalar ses dalgalarından yararlanarak avlarını buluyorsa, insanoğlunun teknoloji yardımıyla bundan faydalanması sizce doğru mu? Bu birçok insan için tartışılabilir bir konu olsa da bilim dünyasının hayvanları yakından incelemesindeki ana nedeni hepimiz tahmin edebiliyoruz. Ortak payda; hayvanların yeti ve içgüdülerini keşfedip, bunu teknoloji ile birleştirip fayda sağlamak değil midir? Eğer buna karşıysanız, zaten bu makaleyi okumuyor olmalısınız. 🙂 Biz etik değerlerimizi yüreğimizde taşıyarak, bilimden faydalanmaya devam edeceğiz. Sorumuzun cevabına gelecek olursak, koskoca deryada rastgele atılan bir olta ile balığı yakalamakla, balığı görüp olta atmak elbette farklı olacaktır. Günümüz balıkçı olmak için güzelken, balık olmak için kötü bir zamandır.

Balık bulucu çeşitleri nelerdir?

Sade balık bulucular (Standalone Fish Finders) : Temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için tasarlanmış; derinliği saptayabilen, belirgin balıkları bulmaya yarayan, içinde GPS gibi cihazlar bulunmayan düşük maliyetli cihazlardır. Büyük ekran cihazlar tercih edilerek, ileride GPS modülü eklenerek yarı profesyonel hale getirilebilirler. Furuno FCV-588 bu cihazlara örnek olarak geleneksel cihazlar sınıfında gösterebilebilir.

Kombine balık bulucular (Fish Finder+ Chart Plotter) : Orta ölçekli bir çok tekne için mantıklı olduklarını düşünüyorum. Hem balığını tespit etmedeki yeteneği hem de balığın yerini anlık olarak GPS seçeneği ile işaretlemedeki artıları, performansı arttırmaktadır. Aynı ekranı ikiye bölerek, hem balık bulucu hem de GPS görüntülenebilmektedir. Furuno 1971 F cihazları örnek olarak gösterebilirim.

Network Cihazları (Networked Devices) : Tamamen ağ yapısı ile çalışan bu sistemlere; radar, raster, vektörel haritalar, video, radyo ve çok çeşitli veri kaynakları bağlanabilmektedir. Balık bulucunuz bu ağda kaynaklardan sadece biridir. Çoklu ekran sistemleri ve ekstra modüller entegre edilebilir. Her geçen yıl yetenekleri şaşırtıcı boyutlara gelmektedir. Ben Furuno TZTouch 2 ve DFF1UHD network modülünü kombin olarak kullanıyorum ve oldukça memnunum.

Sound ve Ultrasound nedir? Balık bulucular ses dalgalarını nasıl kullanır?

İkisi de terminolojik olarak ses dalgalarına verilen isimlerdir. Örneğin suya düşey olarak bir taş bıraktığınızda, sesin su üzerinde yarattığı etki çok yönlü özellikleri nedeniyle 360 derecedir. Balık bulucular sudaki balık sürülerini bulmak için yüksek frekanslarda keskin odaklanmış ultrason (ultrasound) kullanır. Su altındaki nesneleri bulmak, havadaki nesneleri bulmaktan farklıdır. Bu nedenle normal ses dalgaları yerine ultrason kullanılarak, derin sularda performans alabilmek hedeflenir. Ultrason (ultrasound) derin su altında yüksek töleransa sahiptir. Ultrasonun su altında yayılma hızı yaklaşık saniyede 1500 metredir. Bu havadaki yayılma hızı olan 340 metrenin, yaklaşık 5 katıdır. Örneğin; bir balık sürüsünden bir saniye sonra bir echo yani yankı dönüşü saptanırsa, balık sürüsü yaklaşık 750 metre derinlikte diye hesaplanmaktadır. Gidiş ve dönüş hızı toplamda 1500 metrenin ikiye bölünmesi ile mesafeyi yani 750 metreyi belirler.

Frekans nedir? Birimi nedir?

Periyodik (yani eşit zaman aralıkları ile tekrarlanan) hareketlerde, hareketin birim zamandaki tekrar sayısına Frekans denir. “ f “ harfi ile gösterilir. Frekansın birimi Hertz (Hz) ‘dir ve frekans sıklığı anlamına gelir. Biz balık bulucular için ifadelerimizde KHz kullanacağımız için, saniyede 1000 titreşim olarak kaba bir ifadeyle KHz i ifade edebiliriz.

5 saniyede oluşan, 5 Hz’lik frekans örneği
Dalga yükekliği, cihazın çıkış gücüyle doğru orantılıdır.

Ping oranı (ping rate) ve ping hızı (ping speed) nedir? Frekansla ping arasındaki fark nedir?

Ping network dünyasında, standart olarak 64 baytlık (64 bytes) bir ICMP (Internet Control Message Protocol) pakedinin hedefe gönderilirken geçirdiği süre olarak ifade edilir ve cihazın açık olup olmadığını kontrol etmek için kullanılır. Gönderilen her bir paket ping echo request, alınan cevaplar ise ping echo reply olarak bilinmektedir. Bilgisayar dünyasında ping ifadesi gerek oyun oynayanlar için, gerek uzaktan bir cihaza bağlananlar için oldukça önem ifade eder.

Balık bulucularda yukarıda da belirttiğimiz ping aynı mantıkla çalışır. Dönüştürücünün yanına yaklaştığınızda “tık tık” sesler duyabilirsiniz. Bu sesler dönüştürücünün çıkış gücü büyüdükçe (300 Watt, 600 Watt, 1 KW, 3 KW, 4 KW vvb.) daha duyulur hale gelmektedir. İşte saniye başına dönüştürücünün her bir darbesi, tıklaması yani pinglemesi, balık bulucularda ping oranını özetlemektedir. Balık bulucularda ping hızı ise gönderilen her bir ping paketinin, örneğin balığa ya da zemine çarpıp geldiğinde oluşturduğu süreyle ifade edilir. Bu süre derinliğe bağlı olsa da geri dönebiliyorsa, saniyenin altında olacaktır. Günümüzdeki birçok balık bulucu, aynı anda gönderim ve dinleme kabiliyetine sahip değildir. Bu yüzden derinlik arttıkça gönderilen ping paketleri azalır ve dönüş süreleri artar. Bu işlem gönderilen her pakedin dinlenmesini ve analizin doğru yapılmasını sağlar. Kısacası her bir ping paketinde, binlerce frekans olabilir.

Gelen echo replyları aşağıdaki formülle hesaplanarak, derinlik ve balık boyu gibi hesaplamalar yapılabilmektedir.

p319 model dönüştürücü için, her ping yani atım başına ürettiği ses dalgası 35.tir.
200 KHz bir frekansın ortalama dalga boyu 7.5 mm’dir. Formüldeki 7.5 mm bu şekilde bulunmuştur.
Dolayısıyla gelen echo büyüklüğü x olarak ifade edilmiş, 13.1 cm.’lik ekrana yansıtılcak bir hedef saptanmıştır. Bu derinlik ya da küçük bir balık olarak örneklenebilir.

Gönderim gücü (transmit power) nedir?

Pingin gücü Watt cinsinden RMS (root mean squared) ifade edilir. Daha derin sularda verim almak için daha yüksek çıkış gücüne sahip dönüştürücüler tercih edilmelidir. Ben TM 265 LH, 1 KW çıkış gücüne sahip bir transducer kullanıyorum. Eğer sizde 90-100 metre ve üzerinde av yapıyorsanız, minimum 1 KW bir transducera geçiş yapmanız, performansınızı arttıracaktır.

Dönüştürücü açısı (Searchable Angles, Beam Width) nedir?

Dönüştürücüler frekansları dışında, farklı açı opsiyonlarına da sahiptirler. Örneğin; TM265 LH 1 KW bir dönüştürücü:

Düşük frekans 42-65 kHz / Açı : 16-25 derece açı,
Yüksek Frekans 130-210 kHz / Açı : 6-10 derece açıya sahiptir.

130 metreye kadar yüksek frekans, 130 metreyi aştığında, düşük frekansta balık aramayı daha doğru buluyorum ki uzman görüşleri de bu yöndedir. Dip balıkları açısından; eğer dip yüzeyi çok fazla yükseltiye sahipse, dezavantaj doğurmakta, orta frekans dönüştürücüler bu derinliklerde daha başarılı olmaktadır. Multi beam cihazlarda ise bu durum artık sorun olmaktan çıkmıştır.

Balık bulucularda ultrason hangi frekanslarda yayılır adlı başlıktaki resimde açıdan kastedileni grafiksel olarak görebilirsiniz.

Balık bulucularda ultrason (ses dalgaları) hangi frekanslarda yayılır?

Bu konuyla ilgili detaya geçmeden önce, frekans değerlerini ve cihaz kabiliyetlerini daha iyi sınıflandırmak için; geleneksel (traditional transducer) ve chirp transducer olmak üzere iki farklı transducerlar olduğunu, bunların arasındaki farkları temel frekans bilgileri verdikten sonra aktaracağımızı ön yazı olarak belirtmek istiyorum.

Solda dual frekans (düşük 50 KHz ve yüksek 200 KHz) çalışabilen geleneksel bir dönüştürücü, ortada düşük frekans gönderen geleneksel bir dönüştürücü ve en sağda yüksek frekans çalışan yine geleneksel bir dönüştücürü işlenmiştir.

Yukarıdaki resim; geleneksel bir cihaza ait olup, low ve high frequency olarak bilinen frekans aralıklarına sahip bir transducerın dual olarak çalışabildiğini; düşük ve yüksek frekans aralıklarına bağlı olarak hangi alanları kapsadığını grafiksel olarak göstermektedir.

CHIRP teknolojisiyle birlikte multi beam, 3D teknolojisi sunan yeni teknoloji cihazlar da artık markette yerini almıştır. Bu cihazlarda geleneksel ve CHIRP cihazların aksine, ölü alan kavramı kalmamıştır.

Resimden de anlaşılacağı üzere; transducer açıları (Searchable angles) frekanslara ve açılara bağlı olarak değiştirmektedir. Üçüncü ve çok önemli bir dinamik olan çıkış güçleri (transmit power) de eklendiğinde, hangi cihazı nerede seçeceğimizi daha iyi anlamaya çalışalım.

Dalga boyuna göre frekanslar resimlendirilmiştir.

Frekans cinsleri, frekanslar boylarına göre isimlendirilmektedir. Aşağıda verilen değerler balık bulucular arasında kabul görmüş değerler olup, örneğin 50 KHz bir frekansı, balık bulucular dışında farklı bir cihazda low frequency olarak nitelendirmek doğru olmayabilir.

Düşük frekans (low frequency) : Geleneksel ve CHIRP cihazlarda genellikle 80 KHz ve altı frekans değerlerine sahip, özellikle derin sularda ve daha geniş alanı taramak için kullanılan frekans modelidir. Chirp transducerlarda değişken aralıklarda olabilmektedir. Örnek verecek olursak; TM265 LH 42-65 kHz frekans aralığına sahiptir.

Orta frekans (medium frequency) : Chirp cihazlarda oldukça popüler bir frekans aralığıdır. Günümüzde birçok transducerda 200 metreye kadar derinliklerde, genellikle 80-160 KHz bandına kadar kullanılmaktadır. TM185M cihazlar 85-135 kHz aralığında çalışmasıyla örnek olarak gösterilebilir.

Yüksek Frekans (High Frequency) : Geleneksel ve chirp dönüştürücüler ortalama 150-240 KHz aralığında çalışırlar. Chirp dönüştürücüler bu frekans aralığında değişken aralıklarda çalışmaktadır. Her bir ses dalgası yaklaşık 7,5 mm.’dir. Bu şu demek oluyor ki yaklaşık 7.5 mm.’lik bir balığı dahi tespit edebilmektedir. Ancak derinlik arttıkça performans kayıpları yaşanmaktadır ve sığ sularda kullanılması önerilmektedir. Ben TM 265 LH transducerımla, DFF1UHD modülü ile birlikte 130-140 metre derinliğe kadar dip balıklarında verim alabiliyorum.

İpucu : Seyir halinde mümkün olduğunca düşük frekans aralığı kullanmak, derinlik tespiti açısından daha iyi performans verecektir.

Yukarıdaki bilgiler eşliğinde, kendinize uygun bir transducer seçimi yapmak istiyorsanız, buraya tıklayarak Airmar sitesinden yararlanabilirsiniz.

Chirp cihazlarla geleneksel cihazların (2D) farkları nelerdir? Hangi cihazı almalıyım?

Dünya artık chirp cihazlarla ilerliyor ve geleneksel cihazlar düşük bütçeli ürünlerle servis edilmektedir. CHIRP (Compressed High-Intensity Radiated Pulse) kelimesini “Sıkıştırılmış Yüksek Yoğunluklu Yayılan Atım” olarak Türkçe’leştirebiliriz. Hatalı olduğunu düşünüyorsanız, affola. 🙂

Geleneksel dönüştürücüler, tek frekansı ardışık (sırayla tekrar eden) ses dalgaları ile yayar ve dönen ses dalgalarını tekrardan elektriğe dönüştürerek, balık bulucuda görüntü alınmasını sağlar. CHIRP teknolojisinde durum daha farklıdır. Burada dönüştürücü (transducer) aynı anda farklı frekanslarda dalga yayar ve geri dönen dalgaları analiz eder. Buna frekans spektrum analizi de denmektedir. Daha yüksek frekanslar daha fazla detay verirken, daha düşük frekanslar daha derin hedeflere nüfuz eder. Bu durum farklı frekansların eşleştirilmesi ile CHIRP cihazlara çok daha iyi görüntü kalitesi ve detayı sunar. CHIRP cihazların geleneksel cihazlara oranla, 50 kat artan dalga boyutunu daha az güç üreterek yaratabilmesi, dalgalar arasında daha fazla enerji üretebilmesi, dijital desen eşleştirme ve sinyal işleme kabiliyeti ile CHIRP cihazlara benzeri görülmemiş bir çözünürlükle hedef tespiti olanağı sağlar. Böylelikle dip yankılarından zemin şeklini (kum, kaya gibi) de anlama şansınız geleneksel cihazlara göre daha kolay ve detaylıdır.

Montajlarına göre transducer çeşitleri nelerdir? Nasıl ifade edilirler?

Hangi dönüştürücü modeli olursa olsun, montajda mutlaka dikkat edilmesi gereken özellikler bulunmaktadır. Bunlar:

  1. Gövde ya da kuyruk suyu, dönüştücüden uzak olmalıdır. Böylelikle ekranda parazit azalacaktır.
  2. Sintine çıkışı dönüştürücüden uzak bir yere yapılmalıdır.
  3. In-hull modeller hariç, dönüştürücüler her zaman suyun içinde olmalıdır.
  4. Ölü açı kesinlikle olmamalıdır. Dönüştürücü denizi net görebilmelidir.
  5. Dönüştürücünün göndereceği dalgalar, pervane ya da gövde tarafından engellenmemelidir.
  6. Özellikle thru-hull and in-hull modellerin montajında bir uzmandan yardım alınmalıdır. Montajda kullanılan hatalı malzemeler, teknenin su almasına ya da performans kayıplarına neden olabilir.
  7. Montaj esnasında kablolar, statik elektrik oluşturacak aksamlardan uzak geçirilmelidir.

Thru-hull Mount : Gövdeye montaj edilen ayna (transducer) modeli olarak bilinirler. Montajı zor olsa da en iyi performans veren kurulumdur. Teknenin gidişine bağlı olarak, köpük ve dalga gibi faktörlerden minimum düzeyde etkilenirler. B175M thru-hull a örnek bir transducer olarak gösterilebilir.

Transom-Mount : Teknenin kıç tarafına bir braket yardımıyla bağlanarak kurulumu gerçekleştirilir. Kurulumu basittir ancak motora yakın ya da kıç suyuna yakın bir yere monte edilirse, çok fazla parazite neden olabilir. Usta kişilerde yapılması diğer aynalarda olduğu gibi çok önemlidir. Yukarıda örnek olarak gösterdiğimiz B175M modelinin, transom mount modeli olarak TM185M modelini örnek olarak gösterebiliriz. Genellikle transducer modelinden önce TM harfleri ile model isimleri belirtilir.

In-hull Mount : Gövde içi montaj esasıyla, direkt suya değme ihtiyacı olmadan yapılan kurulumdur. Gövdenin içine silikon ve epoksi yardımıyla yapıştırılırlar. Sadece fiberglass gövdede performans verir, çelik ve ahşap teknelerde kullanımı önerilmemektedir.

Malzeme çeşidine göre transducer (dönüştürücü) çeşitleri nelerdir?

Yaygın olarak plastik, paslanmaz çelik ve bronz dönüştürücüler kullanılmaktadır. Tercih sebepleri özellikle in-hull montajda, tekne gövdesine göre yapılmalıdır.

Ahşap teknelerde plastik transducer kullanılmamalıdır. Ahşap suyu emdikçe şişecek ve transducera zarar verecektir. Bronze dönüştürücü uygun bir seçim olacaktır.

Alüminyum teknelerde ise bronz transducerlar tercih edilmemelidir. Alüminyum ve bronz arasındaki etkileşim, özellikle tuzlu su ile birleştiğinde iki elementten birine mutlaka zarar verecektir. Paslanmaz çelik dönüştürücüler ideal bir seçim olacaktır.

Fiber teknelerde herhangi bir ayrım yoktur.


Makalemizde artık terminolojiyle ilgili birçok ön bilgiye sahip olduk. Şimdi balık bulucular hakkında aldığım soruları cevaplayıp, kendi tecrübelerimle bazı ipuçları vermeye çalışacağım.

SIKÇA SORULAR SORULAR VE CEVAPLARI

Balıklar, balık bulucu ekranında neden bumerang, yay (arc) olarak görünür?

Yukarıdaki resimlerden anlaşılacağı üzere; her bir ok işareti bir ses dalgası olarak düşünüldüğünde, her bir ses dalgasının dönüştürücüye ulaşma hızı, aldığı yol açısından farklı olacaktır. Dalgaların bu şekilde ulaşmasının asıl nedeni dönüştürücülerin konik olarak ses dalgalarını iletmesidir. Kısacası ister tekne hareketi, ister balık hareketi balığın yay, bumerang şeklinde görünmesini sağlar. Bu örnek için bu durum böyleyken, balık ve tekne hareketi şayet aynı yönde ve benzer hızda ise bu yay daha çok düz bir çizgi şeklinde görünecektir. Unutmamalısınız ki balığın büyüklüğünü, bu yayın uzunluğu değil, genişliği belli eder.

Cihaz ekranında gördüklerimi anlamıyorum. Yardımcı olur musunuz?

Bu konuyu daha iyi aktarabilmek adına, daha önceden aldığım bir ekran görüntüsü üzerinden bazı konuları aktarmaya çalışacağım. Ekran görüntüsünde konuları özellikle numaralandırmayı tercih ettim.

Furuno TZTouch 2 bir cihaza ait ekran görüntüsü.
Bölünmüş ekranlarda en soldaki high frekans bir görüntünün yakınlaştırılmış hali (Bottom Zoom), onun sağında high frekans görüntünün kendisi (HF) ve sağ tarafta GPS Map görünmektedir.
  1. Balık sürüsü
  2. Aşağı inen yem veya ipin yansıması
  3. Scope olarak bilinen, çok önemli bulduğum ekran. Eğer scope ekranında balık çizgisini görmeye devam ediyorsanız, balığın üstündesiniz demektir.
  4. Derinlik göstergesi. Ekranın sol alt kısmında da derinlik görünmektedir.
  5. Zemin yapısı. Sarı gösterilen alan kumu ifade eder, koyu gri çamur alan anlamına gelir. Kaya ve çakıl bir zemin burada görünmüyor.
  6. Verilen aksiyonun balığın ilgisini çektiği görülüyor, takipte.
  7. Dibe inen ip ya da jigin peşinde birkaç balık. Genelde orta suda Akdeniz Bölgesi’nde bolca rastlanan yazılı orkinos ya da lambuka sürüleri bulunur.

Balığı nerede aramalıyım?

Balıklar genellikle yaşam alanlarına göre aranmalıdır. Örneğin, beyaz lagos çamur içinde bulunabilirken, aynı zeminde bolca balon balığına da denk gelebilirsiniz. Ancak predatörlerin bir çoğu, reef olarak adlandırılan resiflerde ve yükselti ya da düşüşlerin sona erdiği alanlarda (tepe ve çukurlar) bulunmayı tercih ederler. Böylelikle hem yem sürülerine daha yakın olurlar hem de akıntıdan yararlanarak avcılıklarını arttırabilirler.

Balon balıklarından uzak durmak istiyorsanız, kum ve çamur zeminlerde daha az dolaşmalısınız.

Umarım makalemi yararlı bulmuşsunuzdur. Makalede birçok siteden yardım alarak, tecrübelerimi bilimsel veriler eşliğinde aktarmaya çalıştım. Done olarak Furuno ürünlerini kullandığım için onları kullanmak durumunda kaldım. Grafikler herhangi bir markanın reklamı amacı ile kullanılmamıştır.

Teknolojinin getirileriyle güne değişecek bir konu olduğundan, makalemi de sürekli olarak geliştirecek ve güncelleyeceğim. Yazılarımın https://www.balikoltamda.com dışında izinsiz olarak ve kaynak gösterilmeden paylaşılması telif hakları kanununa aykırıdır.

Bilginize saygıyla sunarım.

Facebook'ta Yorumla
(Visited 11.554 times, 1 visits today)

Bunlar da dikkatinizi çekebilir! :)